Dünya Tarihi

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi

 İnsanlık Tarihinde Bir Dönüm Noktası

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi isminin tarih sahnesine çıkışı, insanlık için bir dönüm noktası olarak kabul edilir. Tarih boyunca insanlar, hak ve özgürlüklerini koruma ve sürdürme mücadelesi vermişlerdir. Ancak, bu haklar ve özgürlükler genellikle çeşitli toplumsal, siyasi ve dini faktörler nedeniyle ihlal edilmiştir. 

1948 yılında Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ni kabul etti. Bu belge, insan haklarının ve özgürlüklerinin evrensel olarak kabul edilen ilkelerini içermekte ve dünya genelindeki insanları koruma amacını taşımaktadır. Peki, bu bildirge neden bu kadar önemlidir?

Öncelikle, İkinci Dünya Savaşı’nın yıkıcı etkileri ve insanlığın bu dönemde yaşadığı büyük acılar göz önüne alındığında, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin ortaya çıkışı büyük bir anlam taşır. Bu belge, savaşın ve ırkçılığın yol açtığı dehşetin ardından insan haklarının evrensel bir şekilde korunması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, insanların ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir ayrımcılık temelinde eşit ve özgür doğduklarını ilan etti.

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, tarih boyunca insan hakları alanında büyük bir ilerleme kaydedilmesine katkı sağladı. Bu bildirge, her bireyin yaşam hakkı, işkenceye karşı korunma hakkı, düşünce özgürlüğü, inanç özgürlüğü, eşitlik ve adil yargılanma hakkı gibi temel hakları tanımaktadır. Ayrıca, BM üye devletlerini bu hakları korumak ve ihlal edilmesini önlemek için çaba göstermeye çağırmaktadır.

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin kabulü, tarihsel bir dönüm noktasıdır çünkü insanlığın ortak değerlerini ve haklarını korumaya yönelik küresel bir taahhüt sağlamıştır. Bu belge, insanların özgürlüğünü ve haklarını savunmada bir kılavuz olarak hizmet etmektedir. Ayrıca, bu bildirge tüm uluslararası insan hakları anlaşmalarının temelini oluşturur.

Maddeler

• Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar.
• Herkes ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer bir fark gözetilmeksizin bu Beyanname’de
ilan olunan bütün haklardan ve hürriyetlerden yararlanabilir.
• Yaşamak, hürriyet ve kişi emniyeti her ferdin hakkıdır.
• Hiç kimse kölelik altında bulundurulamaz; kölelik ve köle ticareti her türlü şekliyle yasaktır.
• Hiç kimse işkenceye, insanlık dışı, haysiyet kırıcı cezalara veya muamelelere tabi tutulamaz.
• Herkes her nerede olursa olsun hukuki kişiliğinin tanınması hakkına sahiptir.
• Herkes kanun önünde eşittir ve kanunun eşit korumasından yararlanma hakkına sahiptir.

Sonuç 

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, insanlık tarihindeki en önemli belgelerden biri olarak kabul edilir. Bu bildirge, insan haklarının evrensel olarak tanındığını ve korunduğunu ilan ederek tarihsel bir dönüm noktasını temsil eder. İkinci Dünya Savaşı’nın yıkıcı etkilerinin ardından kabul edilen bu belge, insanların ırk, cinsiyet, inanç veya diğer herhangi bir ayrımcılık temelinde eşit ve özgür doğduğunu vurgular. İnsanların yaşam hakkı, özgürlükleri ve adaleti için mücadele etme hakkı, bu bildirge tarafından teminat altına alınmıştır. Bugün, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi hala tüm uluslararası insan hakları çabalarının temelini oluşturmakta ve insanlığın daha adil ve eşit bir geleceğe doğru ilerlemesine katkıda bulunmaktadır. Bu nedenle, bu tarihi belgeyi korumak ve uygulamak, insanlık için bir öncelik olarak kalmaya devam etmelidir.

What's your reaction?

Excited
0
Happy
0
In Love
0
Not Sure
0
Silly
0
Mert Kutay ÖZDEMİR
Hacettepe Üniversitesi Tarih mezunu.

    Bunları da Beğenebilirsin!

    Yorum Yapın!

    E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Kategori:Dünya Tarihi