Bhutan Bağımsızlığı, 8 Ağustos 1949 tarihinde Pencap Anlaşması’nın imzalanmasıyla gerçekleşti. Öncesinde Bhutan, birçok bağımsız krallığın egemenliği altındaydı ve içişlerini kendi yönetiyorlardı. Ancak 19. yüzyıl boyunca, Bhutan’ın çevresindeki güçlerle çatışmalar yaşandı. Özellikle Britanya Hindistanı ve Tibet ile sınır anlaşmazlıkları ve çatışmaları Bhutan’ı uluslararası ilişkilerde zor bir konuma getirdi.
1947’deki Hindistan’ın bağımsızlığı ve ardından 1949’da Hindistan ile Çin arasında yaşanan Tibet çatışmaları Bhutan için önemliydi. Bu dönemde Bhutan, Hindistan ile Pencap Anlaşması’nı imzalayarak bağımsızlığını kazandı. Anlaşma Bhutan’ın egemenliğini güvence altına aldı ve ülkenin dış politika meselelerinin bir kısmını Hindistan’a devretmesini sağladı. Bu anlaşma, Bhutan’ın bağımsızlık tarihini işaret eder.
Bağımsızlığın ardından Bhutan, içişlerinde kendi monarşik yapısını sürdürdü. Ancak 2008 yılında önemli bir dönüm noktası yaşandı. Bhutan, anayasa kabul ederek monarşik bir yapının yanı sıra demokratik bir yapının da kurulmasına karar verdi. Bu yeni anayasa, Bhutan’ı bir demokratik krallık olarak tanımladı ve temel hakları ve özgürlükleri garanti altına aldı.
2008’de gerçekleşen ilk demokratik seçimler sonucunda Bhutan, ilk demokratik hükümetini kurdu. Bu tarihten itibaren Bhutan demokratik bir krallık olarak yönetilmektedir. Ülke, sürdürülebilir kalkınma, çevre koruma ve mutluluk endeksi gibi benzersiz yaklaşımlarıyla dikkat çekmektedir. Bhutan’ın “Brutto Ulusal Mutluluk” kavramını benimsemesi, uluslararası toplumda öne çıkan bir özelliktir.
Sonuç olarak, Bhutan Bağımsızlığı 1949’da Hindistan ile imzalanan Pencap Anlaşması ile kazanılmış, ardından 2008’de demokratik bir krallık olarak yönetim yapısını değiştirmiştir.
What's your reaction?
