Türk Tarihi

Altay Yaratılış Efsanesi

Asya Hun İmparatorluğu

Altay Yaratılış Efsanesi, Altay Türkleri’nin geleneksel mitolojisinin önemli bir parçasını oluşturan bir efsanedir. Altaylar, Orta Asya’nın batısında, Rusya’nın güneyinde ve Moğolistan’ın kuzeyinde yaşayan bir Türk etnik grubunu temsil ederler. Altay Yaratılış Efsanesi, bu topluluk tarafından kuşaktan kuşağa aktarılan ve onların kültürünün bir parçasını oluşturan bir hikayedir.

Altay Yaratılış Efsanesi, evrenin nasıl var olduğunu ve insanların kökenini açıklamaya yönelik bir hikaye sunar. Ancak bu efsanenin farklı varyasyonları ve anlatıları vardır. Aşağıda, genel bir çerçeve içinde Altay Yaratılış Efsanesi’nin temel öğeleri bulunmaktadır:

  1. Boşluk ve İlk Varlık: Efsaneye göre, başlangıçta her şey boşluktaydı. Bu boşlukta ilk varlık, genellikle bir kuş veya kartal olarak temsil edilir. Bu kuş, evrenin yaratılmasını sağlamak için ilk adımları atar.
  2. Evrenin Yaratılması: İlk varlık, evreni yaratmak için dört ana elementi (toprak, su, hava ve ateş) kullanır. Bu elementlerin bir araya gelmesiyle gök, yer ve deniz yaratılır.
  3. İnsanların Yaratılması: Evren yaratıldıktan sonra, insanlar da yaratılır. İlk insanlar, çoğunlukla bir çift olarak tasvir edilirler ve doğan ilk çocukları dünyanın ilk insanları olarak kabul edilir.
  4. Tanrısal Varlıklar: Altay Yaratılış Efsanesi’nde, doğa olaylarını kontrol eden ve insanların yaşamlarını etkileyen çeşitli tanrısal varlıklar da bulunur. Bu tanrılar, insanlara rehberlik eder, bereketi sağlar ve insanların davranışlarına göre ödüller veya cezalar verirler.
  5. Doğanın ve Dünyanın Önemi: Efsane, doğanın ve dünyanın kutsal olduğunu vurgular. İnsanlar, doğayı ve çevreyi korumak zorundadırlar ve doğanın dengesini bozmamalıdırlar.
Dahası

Altay Yaratılış Efsanesi, Altay Türkleri’nin geleneksel mitolojisinin önemli bir parçasını oluşturan bir efsanedir. Altaylar, Orta Asya’nın batısında, Rusya’nın güneyinde ve Moğolistan’ın kuzeyinde yaşayan bir Türk etnik grubunu temsil ederler. Wilhelm Radloff tarafından tespit edilen bu efsane, Altay Türklerinin dünya ve insan yaratılışına dair bir öykü sunar.

Efsaneye göre, başlangıçta yeryüzü, gök, ay ve güneş gibi varlıklar yoktu. Yalnızca su vardı ve Tanrı Kudas bu suda düşünce ve tasarım yapmıyordu. Ancak Tanrı Kudas’ın yanında bulunan “Kişi,” olayların gelişiminde kritik bir rol oynar. Kişi, Tanrı’nın yüzüne su serptikten sonra Tanrı’dan daha büyük olduğuna inanır ve bu büyüklüğünü göstermek amacıyla suyun dibine dalar. Ancak boğulma tehlikesiyle karşı karşıya kalınca Tanrı’ya yardım ister ve Tanrı tarafından “Tukançık” olarak adlandırılır.

Kişi su yüzeyine çıktıktan sonra, Tanrı ona dünyanın yaratılması görevini verir. İlk olarak, Kişi suyun dibinden toprak çıkarır ve bu toprağı “Yer” olarak adlandırır. Ancak daha sonra Tanrı, Kişi’den tekrar dalıp toprak çıkarmasını ister. Bu sefer Kişi, toprak getirirken kendisi için de bir parça almak ister ve ağzına bir tutam toprak alır. Ancak ağzındaki toprak büyümeye başlar ve Kişi boğulma tehlikesiyle karşı karşıya kalır. Tanrı’nın yardımıyla kurtulur ve ağzındaki toprağı atmış olur. Bu toprak, küçük tepelerin oluşmasına neden olur.

Sonuç

Sonunda, Tanrı, Kişi’ye günah işlediğini belirtir. Bu yaratılış efsanesi, Altay Türklerinin doğanın ve dünyanın nasıl oluştuğuna dair inançlarını ve değerlerini yansıtır. Aynı zamanda insanın Tanrı ile olan ilişkisini ve insanın günah işleme yeteneğini ele alan bir öyküdür.

Altay Yaratılış Efsanesi, Altay Türkleri için önemli bir kültürel ve dini referanstır. Bu efsane, topluluklarının kimliğini, değerlerini ve inançlarını yansıtır ve onların doğayla uyum içinde yaşama felsefesini yansıtır. Aynı zamanda bu efsane, Altay kültürünün geçmişine ve kökenlerine dair bir pencere sunar.

What's your reaction?

Excited
1
Happy
1
In Love
1
Not Sure
0
Silly
0
Mert Kutay ÖZDEMİR
Hacettepe Üniversitesi Tarih mezunu.

    Bunları da Beğenebilirsin!

    Yorum Yapın!

    E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Kategori:Türk Tarihi

    Akıncılar
    Dünya Tarihi

    Akıncılar

    Akıncılar, Osmanlı İmparatorluğu’nun savaşçı unsurlarından biriydi ve genellikle hızlı, manevra yeteneği yüksek, hafif süvari birlikleriydi. ...