Yazar: Mert Kutay ÖZDEMİR
Bu yazımızda Kölelik ve Roma konusunu işleyeceğiz. Roma toplumu, vatandaşlık kavramının etrafında şekillenen sıkı bir hiyerarşi üzerine inşa edilmişti. Roma’nın hukuki sistemi, vatandaş olanlar ile olmayanlar arasında net bir ayrım yaparak toplumu iki temel sınıfa ayırmıştır. Vatandaşlık, Roma toplumunda büyük bir ayrıcalıktı ve bu statüye sahip olanlar, siyasi, sosyal ve ekonomik haklara sahipti. Ancak bu haklar, sadece özgür vatandaşlar içindi; köleler ve özgür olmayanlar bu ayrıcalıklardan mahrum bırakılmıştır.
Marcus Licinius Crassus, Roma toplumunun en zengin köle sahiplerinden biri olarak öne çıkıyor. Crassus’un zenginliği, köle çalıştırarak ve onları karlı ticaret işlerine yönlendirerek artmıştır. Bu durum, Roma ekonomisinin temel taşlarından birinin köle emeği olduğunu gösterir. Köleler, tarım alanında, madenlerde ve evlerde hizmet etmek üzere geniş bir yelpazede kullanılmış ve Roma’nın refahının temelini oluşturmuştur. Ancak bu, kölelerin aşırı derecede sömürülmesine ve insan haklarının ihlal edilmesine neden olmuştur.
Roma’nın genişlemesi, cumhuriyet dönemi savaşları ve fetihleri, köle ticaretini ve köle kaçırmalarını tetiklemiştir. Julius Caesar’ın Galya Savaşları sırasında elde ettiği büyük sayıdaki tutsak, köle ticaretinin ne kadar yaygın ve karlı olduğunu gösterir. Bu köleler, Roma İmparatorluğu’nun farklı bölgelerinden gelmiş ve çeşitli sektörlerde çalıştırılmıştır.
Kölelik, Roma’nın düşüşünden sonra bile Avrupa toplumlarında varlığını sürdürmüştür. Orta Çağ’da serflik sisteminin ortaya çıkışına rağmen, kölelik bazı toplumlarda hala etkili olmuştur. Rönesans döneminde bile, İtalya gibi gelişmiş bölgelerde köleliğin varlığı devam etmiştir. Bu, Avrupa’nın köleliğe olan bağlılığının ne kadar derin olduğunu gösterir.
Ancak, Avrupa Aydınlanması’nın etkisiyle kölelik karşıtı düşünceler yayılmaya başladı. Aydınlanma düşünürleri, birey hakları, eşitlik ve özgürlük konularında yeni fikirler ortaya koyarak köleliğe karşı çıktılar. Bu dönemde, köle sahipliği yasaklanmış, uluslararası köle ticareti engellenmiş ve denizaşırı kolonilerde köle sahipliği durdurulmuştur. Bu, Avrupa’da sosyal ve hukuki bir devrimin başlangıcı olmuştur.
Sonuç
Norman Davies’in “Avrupa Tarihi” adlı eserinde bu sürecin detaylarına dair bilgiler bulunabilir. Aydınlanma’nın etkileri, köleliğin kaldırılması ve toplumsal değişimle ilgili bu kitap, Avrupa’nın tarihsel evrimini anlamak için önemli bir kaynaktır. Böylelikle Kölelik ve Roma konumuzu da sonuna gelmiş olduk.
What's your reaction?
