300 Spartalı ve Persler konusunu ele alacak olursak; MÖ 5. yüzyılda gerçekleşen Pers – Yunan mücadelesi Termofil Savaşı vesilesiyle birkaç kez beyaz perdeye aktarılmıştı. En meşhuru 2007 yapım “300 Spartalı” oldu. Tarihin beyaz perde üzerinden insanlara aktarımı, beraberinde birçok tehlikeleri de getiriyor. Sparta toplumu ile ilgili ana kaynakların başında miladi I. yüzyılda yaşamış olan Yunan tarihçi Plutakos’un “Likurgos’un Hayatı” adlı eseri geliyor. Likurgos, Spartalılar’ın efsanevi kralı ve yasa koyucusudur. Likurgos’a göre fenalıkların kaynağı zengin ve yoksul arasındaki uçurumdur. Devlet kanalıyla bir kontrol mekanizması kurmak gerekmektedir. Ülke adeta bütün kardeşler arasında eşit bölünmüş bir çiftliğe benzemeliydi.
Üretim “helat” denilen toprak kölelerince gerçekleşir ve Sparta erkekleri kendini en büyük erdeme yani ülkeyi korumaya hazırlanırlardı. Spartalı kadınlar da diğer Yunan kadınlarına göre erkekleri üzerinde daha rahat otorite kurabiliyorlardı. Sparta azınlık durumundaydı ve militarist olmak mecburiyetindeydi. Dor kökenli ve Herkül soyundan geliyorlardı. Sparta toplumunda yabancı kadınların çocuk yetiştirmesi yasaktı. 7 yaşına gelen çocuğa devlet el koyardı. “Agelia” denen küme topluluğunun içine koyar, çocuk yaşıtları ve ağabeyleriyle kuralları öğrenirdi. Sparta’da hırsızlık yapmak yasak değil ama yakalanmak büyük ayıp ve suçtu. Cezası dahi bulunuyordu. 12 yaşında çocuklara pelerin verir ve öldüklerinde bu pelerin kefenleri olurdu. Savaş alanında ölmek güzel bir ölümdü. Cenazeler şehir dışına değil halk görsün diye tapınakları yanlarına gömülürlerdi. Spartalılar ülkelerine yabancı gelmesine sıcak bakmazlardı. Sparta da halkın medeni durumlarına da karışılırdı. Karı – koca olmak için kadın kaçırılır kimse ilişkiyi görmez sadece bilir ve eşler başka kişilerle paylaşılabilirdi. Doğa çocuk 2 tarafın da sayılır ve şanslı bir çocuk olurdu. Üç toplumsal sınıf vardı.Birincisi bulundukları bölgenin hakimi olan “Lakedaimonyalı”, ikincisi özgür olan asker ve idari açıdan Sparta’ya bağlı olan “Periokis”. Üçüncü en kalabalık yaşadığı yerin yerlisi olan köle “helat” diye ayrılıyorlardı. Kral Leonidas’ın “300 Spartalı” filminde Pers Kralı Kserkes’e verdiği demokrasi söylevi, tarihi gerçekler göz önüne alındığında havada kalmaktadır.
PERSLER
300 Spartalı ve Persler bir kral varken iki ortak krala çıktı. İlkçağ toplumu gibi başkomutan ve başrahip unvanlarından sonra zamanla birer memur gibi oldular. Güç “Apella” denen halk meclisi (bunlar savaşçı ve genç) ve “Gerusia” (ihtiyar heyeti 60 yaş üstü ve 2 kral) denen meclislerdeydi. Persler’in Romalılardan önce en örgütlü devletin sahibi olduklarını belirtmek gerekir. Fethettikleri bölgeleri “satraplık” denilen eyaletlere bölüyorlardı. II. Kiros posta sistemi kurdu ve haberleşmeyi kolaylaştırdı bu sayede merkezi otorite daha sağlam ayakta kalabildi. Persler dinde hoşgörü politikası benimsediler hatta Zerdüşti inancına mensup olmalarına rağmen bu dini yaymadılar. Hassa ordularının adı “ölümsüzler” idi ve bu durum Helenistik dönem devletleri, Roma, Abbasi Devleti, Osmanlı İmparatorluğu’na kadar pek çok devlete ilham kaynağı teşkil etti. 300 Spartalı ve Persler